Engin Demirtaş: Ardahan Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Engin Demirkuş, Temmuz ayında yapılacak olan 24. Uluslararası Göle Kültür ve Kaşar Festivali, 13. Hoçvan Yayla Festivali ve 14. Canibey Yayla Festivali öncesinde yaptığı açıklamada, Göle’nin organik ürün potansiyelinin yalnızca bölgeye değil, tüm Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve stratejik fayda sağlayabileceğini belirtti.
“Göle; temiz havası, saf su kaynakları, doğal mera alanları ve kimyasallardan uzak üretim kültürüyle Türkiye’nin en önemli organik üretim merkezlerinden biri olabilecek nitelikte. Burada üretilen kaşar peyniri, bal, tereyağı ve et ürünleri tamamen doğal yöntemlerle elde ediliyor. Bu, günümüz dünyasında bir lüks değil, bir zorunluluktur. Göle, işte bu zorunluluğa yanıt verebilecek eşsiz bir merkezdir.”
Göle’nin Organik Haritası Çıkarılmalı
Demirkuş, yalnızca üretimi değil, planlı kalkınmayı da vurgulayarak şunları söyledi:
“Göle’nin köy köy, mera mera organik haritası çıkarılmalı. Hangi bölgede hangi ürünün en kaliteli biçimde üretildiği bilimsel verilere dayalı olarak belirlenmeli ve bu veriler hem dijital platformlarda hem de uluslararası fuarlarda tanıtılmalı. Yani biz sadece üretip bekleyemeyiz, aynı zamanda dünyaya seslenmeliyiz. Kendi değerini bilmeyen, başkasına anlatamaz.”
Gençler Topraktan Kopmasın Diye
“Kırsalda genç kalmadı. Çünkü umut kalmadı. Ancak Göle gibi yerlerde nitelikli üretim, ihracat imkânı, tanıtım desteği sağlanırsa gençler toprağına yeniden döner. Sadece tarım değil; e-ticaret, marka gelişimi, sosyal medya yönetimi gibi alanlarda da genç girişimciler bu üretim sürecine entegre edilebilir. İşte kalkınma dediğimiz şey de kısaca bu anlama gelir.”
Kooperatifleşme: Güçlü Bir Üretici Ekosistemi İçin Şart
Demirkuş, bireysel üretimle büyük pazarlarda rekabet edilemeyeceğine dikkat çekerek, kooperatifleşmenin önemine işaret etti:
“Göle’nin kalkınması için üretici birlikleri ve kooperatifler hayati önemdedir. Her köy, kendi iç örgütlenmesini kurmalı, üretimi planlamalı, toplu hareket etmelidir. Böylelikle sadece ürünlerin standardı sağlanmaz, aynı zamanda pazarlık gücü de artar. Kooperatif modeli, hem ekonomik verimliliği artırır hem de kırsalda sosyal dayanışmayı güçlendirir.”
Kadın Üreticiler Göle’nin Görünmeyen Gücüdür
Demirkuş, kadın emeği olmadan kalkınmanın eksik kalacağını belirterek şunları söyledi:
“Kadınlar üretimin belkemiğidir. Ama yıllardır görünmez kılındılar. Artık Göle’de kadın üreticilerin hikâyeleri anlatılmalı, onların ürettikleri kaşar, yoğurt, bal, reçel markalaşmalı. Kadın kooperatifleri desteklenmeli, pazarlara erişimleri kolaylaştırılmalı. Kadının üretimde, karar mekanizmalarında aktif rol alması, bu kalkınma modelinin en sağlıklı yönlerinden biri olacaktır.”
Kültür ve Turizm ile Organik Üretim Bütünleşmeli
“Göle yalnızca organik ürün değil, aynı zamanda kültür üretir. Yaylaları, göç yolları, gelenekleri, doğa sporları potansiyeli ile önemli bir turizm merkezine dönüşebilir. Kültür ve turizmi organik üretimle bütünleştirdiğimizde ortaya benzersiz bir marka değeri çıkar. Festival dönemlerinde tanıtımı sadece folklorla sınırlamamalı; stantlarda kadın üreticilerin ürünleri yer almalı, tadım alanları kurulmalı, turistler bu ürünleri yerinde deneyimlemelidir.”
Göle’nin Geleceği: Ekonomik Bağımsızlık ve Bölgesel Güç
“Göle, kendi ekonomisini kurabilirse, Ardahan da güçlenir, Doğu Anadolu da. Çünkü kalkınma, sadece betonla olmaz; kalkınma, toprağa, emekçiye, üreticiye değer vererek olur. Biz Göle’yi sadece bir ilçe olarak değil, Türkiye’nin doğusunda parlayan stratejik bir üretim üssü olarak görüyoruz. Bu vizyonla hareket edilirse, hem ekonomik bağımsızlık sağlanır hem de dış göç tersine çevrilerek bölgesel güç yeniden inşa edilir.”
Son Söz: Gelecek Göle’de Yeşerebilir
“Göle’nin hikâyesi, yalnızca bir bölgenin değil; üretimin, emeğin ve doğallığın yeniden diriliş hikâyesi olabilir. Yeter ki sahip çıkalım. Yeter ki bu topraklarda üretmeye, birlikte hareket etmeye ve inatla direnmeye devam edelim.”
Mahir KÜPELİ/İstanbul/Serhat Birikim