Binlerce canlı türü adını bile duymadan yok oldu. Ormanlar sadece ağaç değil, bir yaşam alanıydı... Şimdi geriye siyah topraklar ve derin bir sessizlik kaldı.
Türkiye’nin dört bir yanında çıkan orman yangınları, sadece görsel bir doğa kaybı değil, aynı zamanda milyonlarca canlının sessiz ve acı dolu bir yok oluşu anlamına geliyor. Uzmanlara göre, yangınların ardından ormanlık alanların yeniden doğal hâline kavuşması onlarca yılı bulabilir. Ancak kaybolan canlı yaşamının geri dönmesi, çoğu zaman mümkün değil.
Bir Orman Yandığında Sadece Ağaçlar Gitmez
Yangınlarda gözle görülmeyen ama hayati öneme sahip pek çok canlı türü yok oldu. Kelebekler, arılar, kuşlar, sincaplar, kirpiler, sürüngenler ve daha adını bile duymadığımız binlerce böcek türü… Bazıları daha bilimsel olarak bile keşfedilmemişti. Orman, sadece ağaç değil; karmaşık, hassas ve birbirine bağlı bir yaşam ağıdır.
“Kimlerin yandığını tahmin bile edemeyiz” diyen çevreciler, özellikle mikro-yaşam formlarının kaybının ekolojik zincir açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.
Toprak Çölleşiyor, Sessiz Bir Tehlike Yaklaşıyor
Yanan toprak verimsizleşmeye başlıyor. Ağaç köklerinin tutmadığı çıplak toprak, ilk yağmurda erozyonla yok oluyor. Bu süreç, sadece bitki örtüsünü değil, aynı zamanda tarım alanlarını ve su kaynaklarını da tehdit ediyor. Uzmanlar, çölleşme riskinin artık kapıda olduğunu söylüyor.
Uzmanlardan Acil Çağrı: Doğaya Karşı Daha Bilinçli Olmalıyız
Ekolog Dr. Serhat Yılmaz’a göre, yaşanan her orman yangını, sadece bulunduğu bölgeyi değil, bölgesel iklimi ve yaşam koşullarını da doğrudan etkiliyor:
“Ormanlar, iklimi düzenleyen, oksijen üreten ve canlılara barınak sağlayan en önemli doğal varlıklarımız. Onlar gittiğinde sadece manzara kaybolmaz; hayatın temel dengesi sarsılır.”
Ne Yapmalı?
Bilinçli Ağaçlandırma: Yanan bölgelerde doğal flora ve faunaya uygun türlerle ağaçlandırma yapılmalı.
Koruma Eğitimleri: Halk, özellikle kırsal bölgelerde yangın riski ve doğa koruma konularında bilinçlendirilmeli.
Denetim ve Caydırıcılık: Kundaklama ve ihmal vakalarına karşı caydırıcı cezalar uygulanmalı.
Sivil Toplum Desteği: STK’lar aracılığıyla hem yerel halk hem de gönüllüler sürece dahil edilmeli.
